Pusula
New member
ABD ve SSCB Hangi Antlaşma ile Yakınlaşmışlardır?
Soğuk Savaş dönemi, ABD ile Sovyetler Birliği (SSCB) arasındaki gerilimin ve ideolojik mücadelenin zirveye çıktığı bir dönemdi. Ancak bu gerilimin ortasında, iki süper gücün zaman zaman uluslararası ilişkilerini düzenlemek ve denetim altına almak için çeşitli antlaşmalar yaptıkları da unutulmamalıdır. Bu antlaşmalar, özellikle nükleer silahların yayılmasını sınırlamak ve küresel güvenliği sağlamak amacıyla önemli olmuştur. Bu makalede, ABD ve SSCB'nin imzaladığı başlıca antlaşmalar ve bunların dünya üzerindeki etkileri ele alınacaktır.
Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme: Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme Antlaşması (NPT)
Birçok stratejik antlaşmanın temeli, nükleer silahların yayılmasını engellemeye yönelik olmuştur. 1968 yılında imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme Antlaşması (NPT), bu çabaların en önemli örneklerinden biridir. ABD ve SSCB, bu antlaşma ile nükleer silahların başka ülkelere yayılmasını önlemeyi, mevcut nükleer güçlerin sayısını sınırlamayı ve nükleer silahların yok edilmesini teşvik etmeyi amaçlamıştır.
NPT, 1970 yılında yürürlüğe girmiştir ve bu antlaşma ile imzacılar, yalnızca beş ülkenin (ABD, SSCB, İngiltere, Fransa, Çin) nükleer silahlara sahip olmasını kabul etmiş ve diğer ülkelerin nükleer silah geliştirmelerini yasaklamıştır. Bu antlaşma, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi adına çok önemli bir adım olmuştur.
Stratejik Silahlar Sınırlama Antlaşması: SALT ve START Süreçleri
Soğuk Savaş dönemi boyunca ABD ve SSCB arasındaki nükleer silahlanma yarışını sınırlamak amacıyla imzalanan bir dizi stratejik silahlar sınırlama antlaşması (SALT) vardır. Bu antlaşmalar, her iki süper gücün sahip olduğu stratejik nükleer silah sayısını sınırlamayı amaçlamıştır.
İlk olarak, SALT I (1972) antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma, her iki tarafın balistik füze savunma sistemlerini sınırlamayı ve stratejik saldırı silahları için üst sınırlar getirmeyi hedeflemiştir. Ancak bu anlaşma, her iki ülkenin de geliştirdiği yeni teknolojiler ve yeni nükleer silah türleri ile sınırlamaları aşma çabalarını da beraberinde getirmiştir.
SALT II (1979) ise, özellikle birbirine yakın olan stratejik silahlar ve taşıma sistemlerinin sınırlandırılmasına yönelik daha ayrıntılı bir çerçeve sunmuştur. Ancak bu antlaşma, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi nedeniyle ABD tarafından onaylanmamış ve etkisiz hale gelmiştir. SALT II, stratejik silahların sınırlanması adına önemli bir girişim olmakla birlikte, siyasi gerilimlerin arttığı bir dönemde uygulanabilirliğini kaybetmiştir.
1980'lerin sonlarına doğru, START I (Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması, 1991) antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma, her iki tarafın da stratejik nükleer silahlarını önemli ölçüde azaltmayı taahhüt etmesini sağlamıştır. Bu antlaşma, Soğuk Savaş’ın sona ermesine doğru atılmış önemli bir adım olmuştur.
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF)
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF), 1987 yılında ABD ve SSCB arasında imzalanmış bir başka kritik antlaşmadır. Bu antlaşma, orta menzilli nükleer füzelerin üretimini ve konuşlandırılmasını yasaklamıştır. INF, Soğuk Savaş’ın sonlarına yaklaşan dönemde nükleer silahların sınırlanması adına büyük bir başarı olarak görülmüştür. Hem ABD hem de SSCB, orta menzilli nükleer füzeleri yok etme taahhüdünde bulunmuş ve bunun yerine füze savunma sistemlerine odaklanmayı kabul etmiştir.
Bu antlaşma, iki süper güç arasında güveni artıran önemli bir gelişme olmuştur. Ancak 2019 yılında ABD, INF’yi feshetmiş ve SSCB'nin halef devleti Rusya da aynı adımı atmıştır. INF’nin feshedilmesi, modern dünya siyasi dengelerinde yeni belirsizliklere yol açmıştır.
ABD ve SSCB İlişkilerini Düzenleyen Diğer Antlaşmalar
Soğuk Savaş boyunca, nükleer silahların sınırlanmasının yanı sıra, ABD ve SSCB arasındaki ilişkileri düzenlemek için bir dizi farklı antlaşma imzalanmıştır. Bunlar arasında, örneğin Viyana Sözleşmesi gibi diplomatik ilişkilerle ilgili düzenlemeler yer alırken, aynı zamanda ticaret ve kültürel değişim gibi alanlarda da işbirliklerine yönelik antlaşmalar yapılmıştır. Bu antlaşmalar, iki ülke arasındaki gerilimi yönetme amacı taşımış ve bazen karşılıklı güven oluşturmayı hedeflemiştir.
Ancak en önemli antlaşmalar, doğrudan askeri ve stratejik nükleer silahların sınırlanması ve kontrolü üzerine olmuştur. Hem ABD hem de SSCB, bu anlaşmalarla karşılıklı güven ortamı oluşturmaya çalışmışlar, ancak Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte birçok antlaşma da geçerliliğini yitirmiştir.
Sonuç: ABD ve SSCB'nin Antlaşmaları ve Küresel Etkileri
ABD ve SSCB'nin imzaladığı antlaşmalar, Soğuk Savaş boyunca küresel güvenliği şekillendiren en önemli unsurlar arasında yer almıştır. Nükleer silahların yayılmasını engellemeyi ve stratejik silahlanma yarışını sınırlamayı hedefleyen bu antlaşmalar, iki süper gücün birbirine karşı duyduğu güvensizlikleri bir nebze olsun azaltmış ve dünya üzerindeki diğer ülkeler için de güvenlik sağlamıştır.
Bununla birlikte, bu antlaşmaların her biri, dönemin politik atmosferi, ülkelerin iç politikaları ve dış ilişkilerindeki değişimlere bağlı olarak farklı derecelerde başarılı olmuştur. Bazı antlaşmalar daha kısa süreli bir etki sağlarken, diğerleri uzun vadede dünya güvenliğine önemli katkılar yapmıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde, ABD ve Rusya (SSCB'nin halef devleti) arasındaki ilişkilerdeki değişiklikler, bu antlaşmaların geçerliliğini etkilemiş ve küresel güç dengelerinde yeni bir dönemin başlamasına yol açmıştır.
Sıkça Sorulan Sorular
1. ABD ve SSCB arasında imzalanan ilk nükleer silah antlaşması hangisidir?
İlk nükleer silah antlaşması, 1963’te imzalanan Kısmi Nükleer Denemelerin Yasaklanması Antlaşması (PTBT)dır. Bu antlaşma, yer altında yapılan nükleer testler hariç, atmosferde, denizde ve uzayda nükleer denemeleri yasaklamıştır.
2. SALT antlaşmaları nedir?
SALT (Strategic Arms Limitation Talks), ABD ve SSCB arasında nükleer silahların sınırlanması için yapılan bir dizi antlaşmadır. İlk olarak 1972'de imzalanan SALT I, stratejik nükleer silahların sayısını sınırlamayı hedeflemiş, ardından 1979'da SALT II antlaşması yapılmıştır.
3. ABD ve SSCB hangi antlaşma ile orta menzilli nükleer füzeleri yasaklamıştır?
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF) 1987 yılında imzalanmış ve ABD ile SSCB arasındaki orta menzilli nükleer füzelerin üretimi ve konuşlandırılması yasaklanmıştır.
Soğuk Savaş dönemi, ABD ile Sovyetler Birliği (SSCB) arasındaki gerilimin ve ideolojik mücadelenin zirveye çıktığı bir dönemdi. Ancak bu gerilimin ortasında, iki süper gücün zaman zaman uluslararası ilişkilerini düzenlemek ve denetim altına almak için çeşitli antlaşmalar yaptıkları da unutulmamalıdır. Bu antlaşmalar, özellikle nükleer silahların yayılmasını sınırlamak ve küresel güvenliği sağlamak amacıyla önemli olmuştur. Bu makalede, ABD ve SSCB'nin imzaladığı başlıca antlaşmalar ve bunların dünya üzerindeki etkileri ele alınacaktır.
Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme: Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme Antlaşması (NPT)
Birçok stratejik antlaşmanın temeli, nükleer silahların yayılmasını engellemeye yönelik olmuştur. 1968 yılında imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme Antlaşması (NPT), bu çabaların en önemli örneklerinden biridir. ABD ve SSCB, bu antlaşma ile nükleer silahların başka ülkelere yayılmasını önlemeyi, mevcut nükleer güçlerin sayısını sınırlamayı ve nükleer silahların yok edilmesini teşvik etmeyi amaçlamıştır.
NPT, 1970 yılında yürürlüğe girmiştir ve bu antlaşma ile imzacılar, yalnızca beş ülkenin (ABD, SSCB, İngiltere, Fransa, Çin) nükleer silahlara sahip olmasını kabul etmiş ve diğer ülkelerin nükleer silah geliştirmelerini yasaklamıştır. Bu antlaşma, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi adına çok önemli bir adım olmuştur.
Stratejik Silahlar Sınırlama Antlaşması: SALT ve START Süreçleri
Soğuk Savaş dönemi boyunca ABD ve SSCB arasındaki nükleer silahlanma yarışını sınırlamak amacıyla imzalanan bir dizi stratejik silahlar sınırlama antlaşması (SALT) vardır. Bu antlaşmalar, her iki süper gücün sahip olduğu stratejik nükleer silah sayısını sınırlamayı amaçlamıştır.
İlk olarak, SALT I (1972) antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma, her iki tarafın balistik füze savunma sistemlerini sınırlamayı ve stratejik saldırı silahları için üst sınırlar getirmeyi hedeflemiştir. Ancak bu anlaşma, her iki ülkenin de geliştirdiği yeni teknolojiler ve yeni nükleer silah türleri ile sınırlamaları aşma çabalarını da beraberinde getirmiştir.
SALT II (1979) ise, özellikle birbirine yakın olan stratejik silahlar ve taşıma sistemlerinin sınırlandırılmasına yönelik daha ayrıntılı bir çerçeve sunmuştur. Ancak bu antlaşma, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi nedeniyle ABD tarafından onaylanmamış ve etkisiz hale gelmiştir. SALT II, stratejik silahların sınırlanması adına önemli bir girişim olmakla birlikte, siyasi gerilimlerin arttığı bir dönemde uygulanabilirliğini kaybetmiştir.
1980'lerin sonlarına doğru, START I (Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması, 1991) antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma, her iki tarafın da stratejik nükleer silahlarını önemli ölçüde azaltmayı taahhüt etmesini sağlamıştır. Bu antlaşma, Soğuk Savaş’ın sona ermesine doğru atılmış önemli bir adım olmuştur.
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF)
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF), 1987 yılında ABD ve SSCB arasında imzalanmış bir başka kritik antlaşmadır. Bu antlaşma, orta menzilli nükleer füzelerin üretimini ve konuşlandırılmasını yasaklamıştır. INF, Soğuk Savaş’ın sonlarına yaklaşan dönemde nükleer silahların sınırlanması adına büyük bir başarı olarak görülmüştür. Hem ABD hem de SSCB, orta menzilli nükleer füzeleri yok etme taahhüdünde bulunmuş ve bunun yerine füze savunma sistemlerine odaklanmayı kabul etmiştir.
Bu antlaşma, iki süper güç arasında güveni artıran önemli bir gelişme olmuştur. Ancak 2019 yılında ABD, INF’yi feshetmiş ve SSCB'nin halef devleti Rusya da aynı adımı atmıştır. INF’nin feshedilmesi, modern dünya siyasi dengelerinde yeni belirsizliklere yol açmıştır.
ABD ve SSCB İlişkilerini Düzenleyen Diğer Antlaşmalar
Soğuk Savaş boyunca, nükleer silahların sınırlanmasının yanı sıra, ABD ve SSCB arasındaki ilişkileri düzenlemek için bir dizi farklı antlaşma imzalanmıştır. Bunlar arasında, örneğin Viyana Sözleşmesi gibi diplomatik ilişkilerle ilgili düzenlemeler yer alırken, aynı zamanda ticaret ve kültürel değişim gibi alanlarda da işbirliklerine yönelik antlaşmalar yapılmıştır. Bu antlaşmalar, iki ülke arasındaki gerilimi yönetme amacı taşımış ve bazen karşılıklı güven oluşturmayı hedeflemiştir.
Ancak en önemli antlaşmalar, doğrudan askeri ve stratejik nükleer silahların sınırlanması ve kontrolü üzerine olmuştur. Hem ABD hem de SSCB, bu anlaşmalarla karşılıklı güven ortamı oluşturmaya çalışmışlar, ancak Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte birçok antlaşma da geçerliliğini yitirmiştir.
Sonuç: ABD ve SSCB'nin Antlaşmaları ve Küresel Etkileri
ABD ve SSCB'nin imzaladığı antlaşmalar, Soğuk Savaş boyunca küresel güvenliği şekillendiren en önemli unsurlar arasında yer almıştır. Nükleer silahların yayılmasını engellemeyi ve stratejik silahlanma yarışını sınırlamayı hedefleyen bu antlaşmalar, iki süper gücün birbirine karşı duyduğu güvensizlikleri bir nebze olsun azaltmış ve dünya üzerindeki diğer ülkeler için de güvenlik sağlamıştır.
Bununla birlikte, bu antlaşmaların her biri, dönemin politik atmosferi, ülkelerin iç politikaları ve dış ilişkilerindeki değişimlere bağlı olarak farklı derecelerde başarılı olmuştur. Bazı antlaşmalar daha kısa süreli bir etki sağlarken, diğerleri uzun vadede dünya güvenliğine önemli katkılar yapmıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde, ABD ve Rusya (SSCB'nin halef devleti) arasındaki ilişkilerdeki değişiklikler, bu antlaşmaların geçerliliğini etkilemiş ve küresel güç dengelerinde yeni bir dönemin başlamasına yol açmıştır.
Sıkça Sorulan Sorular
1. ABD ve SSCB arasında imzalanan ilk nükleer silah antlaşması hangisidir?
İlk nükleer silah antlaşması, 1963’te imzalanan Kısmi Nükleer Denemelerin Yasaklanması Antlaşması (PTBT)dır. Bu antlaşma, yer altında yapılan nükleer testler hariç, atmosferde, denizde ve uzayda nükleer denemeleri yasaklamıştır.
2. SALT antlaşmaları nedir?
SALT (Strategic Arms Limitation Talks), ABD ve SSCB arasında nükleer silahların sınırlanması için yapılan bir dizi antlaşmadır. İlk olarak 1972'de imzalanan SALT I, stratejik nükleer silahların sayısını sınırlamayı hedeflemiş, ardından 1979'da SALT II antlaşması yapılmıştır.
3. ABD ve SSCB hangi antlaşma ile orta menzilli nükleer füzeleri yasaklamıştır?
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF) 1987 yılında imzalanmış ve ABD ile SSCB arasındaki orta menzilli nükleer füzelerin üretimi ve konuşlandırılması yasaklanmıştır.